15 Nisan 2015 Çarşamba

ÇOCUKLARDA İLGİ ALANI

      Çocuk, her şeyi merak eden, bazen her ortamda sorulmayacak soruları soran, hatta ebeveynlerin bile aklına gelmeyecek kavramları, olayları merak eden, birçok sefer soruları ile yüzünüzü güldüren bir canlıdır J Öyle sorularla gelirler ki “Bu nerden çıktı, şimdi?” dediğimiz çok olur. Erken çocukluk döneminde merak duygusunun diğer dönemlere göre daha yüksek olduğunu düşünmekteyim. Çünkü o yıllarda beyin hücrelerindeki gelişim çok hızlıdır.  Doğduğunda belirli refleksler sayesinde ancak hayata tutunabilen bir çocuk, beyin gelişimindeki hız sayesinde altı yaşına geldiğinde tahmin edemeyeceğimiz bilgilere, becerilere sahip oluyorlar. Şu bir gerçek ki merak, dünyayı öğrenmek için bir araçtır, hayvanlar ve insanlar için. Merakın ortaya çıkışıyla da çocuk hem her konuyla ilgili sorular soruyor, hem de yavaş yavaş öğrendikleri içerisinden ilgisini çeken konu üzerinde daha çok konuşuyor, o kavramı veya konuyu oyununa katıyor. İlgilendiği konuyla bağlantılı oyuncaklar almak, videolar izlemek istiyor. Peki, merakla ortaya çıkan ilgi alanı okul öncesi yıllarında nasıl oluşur? Kimler bunun oluşmasını sağlar? Neden bir çocuğun bireysel ilgi alanı vardır da, aynı yaştaki başka bir çocuğun yoktur? Bireysel ilgi alanına sahip olmak önemli mi? Anne babalar çocukta bireysel ilgi alanını desteklemek için neler yapabilir? Tüm bu soruları okumaktan büyük haz aldığım bir makaleye dayanarak cevaplamaya çalışacağım.
    Öncelikle, anaokullarında, evlerinizde çocuğa sunulmuş olan oyuncaklar, materyaller ve sizin yönlendirmelerinizle çocuklarda belirli bir konuya özel, olması gerekenden fazla bir merak duygusu oluşur. Örneğin, annesi pilot olan bir çocuk annesinden her zaman onun mesleğine dair kelimler duyacak, annesi yine bazı günler çocuğunu seyahatlere götürecek, veya çocuğunun merak duygusunu arttırmak için uçakların bakım onarım yapıldığı yere götürecektir.  Bu örnekte annenin yönlendirmesi, direkt ve dolaylı olarak çocuğu uçak ve pilotluk mesleği ile tanıştırmış olacak. Eğer çocuğun bu alanla ilgili içten gelen bir isteği varsa desteklenmiş, pekiştirilmiş olacak. Böylece oyunlarında, rüyalarında, hayallerinde… hep havacılık konusunu işleyecek. Hatta o da, varsa kardeşlerini ve okul arkadaşlarının ilgisini bu yöne çekecek. Sonuç olarak, evde sunmuş olduğunuz materyaller, sizin kendi ilgi alanlarınız,  çocuklarınızı yönlendirmeleriniz, okul ortamı, arkadaşlarının ve kardeşlerinin ilgi alanı bir şekilde çocuğun öğrenmekten daha çok mutluluk duyduğu bir alan oluşmasını sağlıyor.
     İkinci soruya gelirsek evde anne- baba olarak sizler, varsa kardeşler ilk olarak çocuğunuzun farklı alanları görmesini sağlıyorsunuz. Sokağa, parka çıktığında arkadaşlarından oyunlarının içerisinde kendilerinden bir şeyler katarak birbirlerini etkileyecekler. Okulda ise hem öğretmenin yönlendirmeleri, sağladığı eğitim ortamı hem de yine arkadaşlarının ilgi alanları çocuğunuzun dikkatini çekecek konular/kavramlar ile tanışmasını sağlayacaktır. Kim çocuğunuzu daha çok yönlendirir derseniz, bence sizler… Çünkü, ilk altı yılda çocuğunuz zamanını en çok sizinle geçiriyor. Sadece süreye bakarak bile çocuğunuzun hayatında ne kadar büyük bir etkiye sahip olduğunuzun farkına varabilirsiniz.  Tabii, yaşıtlarının da çocuğunuzun ilgi alanını etkileme konusunda önemli bir yere sahiptir, bunu da yadsımamak gerek. Geçen sene anaokulunda staj yapıyordum, haftada üç gün. Süre uzun olduğundan ve sınıfta çocuk sayısı on parmağı geçmediğinden çocuklarla yakın iletişim kurma, onları dinleme, bol bol gözlemleme ve hatta onlarla saatlerce oyun oynama şansı elde ediyorsunuz, stajyer öğretmen (öğretmen adayı) olarak.  Ailesi tarafından gerek sundukları materyallerle gerekse yönlendirmeleri ile beş yaşında bir çocuk (Ayaz), bir yetişkinin bile dinozorlar konusunda bilmediği şeyleri biliyordu. Sınıfa evden dinozorlarla ilgili oyuncaklarını, kitaplarını getirerek arkadaşlarının ilgisini de bu yöne doğru çekmişti. Şunu itiraf etmeliyim ki o çocuğun dinozorlara ve bu hayvanların hayatlarına dair merakından dolayı bir günümü dinozorları araştırmaya ve bu konu üzerinde arkadaşımla plan hazırlamaya harcadık. Ayaz’ın aşırı ilgisi sınıftaki bir kız arkadaşının dinozorlardan nefret etmesine neden olmuştu. Yaptığımız etkinliklerle tüm sınıf Ayaz da dahil olmak üzere dinozor konusuna tekrar aşık oldular. Bir hafta önce “Artık dinozor oyunu Ayaz’la oynamak istemiyorum” diyen Öykü bir hafta sonra “Öğretmenim dinozorlar nasıl yürüyordu?” gibi bir soru sormuştu, tekrar dinozorların yaşamını anlatan belgeseli açmamı istemişti. Hayatımda unutmayacağım anılardan biridir bu. Ne zaman “dinozor” kelimesi görsem, duysam Ayaz ve sınıfta yaşadıklarımız geliyor. Neyse,  bir anıyla örneklendirmiş olduk. Kısaca arkadaşlar da ilgi alanının değişmesine neden olabiliyor ve bazen ebeveynden daha etkili olabiliyorlar. J
     Şimdi biraz okuduğum araştırmanın detaylarından bahsetmek istiyorum.  Araştırma annelerle röportaj ve ev ziyaretleri ile yapılıyor. Verileri incelediklerinde görüyorlar ki çocuklar iki gruba ayrılıyor. Birince grup 24 ay boyunca aynı konu/kavram hakkında oyun oynarken, dikkatleri o konu üzerindeyken, diğer grup ortamdaki oyuncağa, materyale bağlı olarak dikkat ettikleri kavram değişiyor. Peki, “Çocuklar arasında bu fark neden oluyor?” diye düşünmeye ve sonuçları analiz etmeye başlıyorlar. Ve sonuçlara gösteriyor ki çocuğunun ilgisini fark edip, ona uygun/ destekleyici ortamı sunmak isteyen velilerin çocukları bireysel ilgi alanına daha çok sahip.  Yani, ebeveynin tutumu her çocukta var olan bir alana özel daha fazla öğrenme isteğinin derinleşip derinleşmemesinde faktördür. Bunun yanı sıra, ilgi alanı olan çocukların daha çok, kurgusal olmayan kitaplara sahip oldukları bulunuyor. Nitekim Ayaz’ın da elinde hep gerçek resimlerin olduğu, bilgilendirici kitaplar vardı. Boş zamanlarında da kitaplıktan hep bu tür kitapları seçerdi. Ve son olarak ilgi alanı olan çocukların aileleri evde çocuklarının akademik becerilerini geliştirmek için daha çok çaba harcadıkları, uygun ev ortamı sundukları araştırma sonuçlarında bulunmuş (Leibham, Alexander, Johnson, Neitzel & Reis-Henrie, 2005). Sonuç olarak, bir çocuğun bireysel ilgi alanının olması, desteklenmesi, köreltilmesi hele hele okul öncesi yıllarında ebeveynlerin elinde olduğu bu araştırma ile de desteklenmiş oldu.
“Bireysel ilgi alanına sahip olmak önemli mi, önemli ise neden?” sorusunu cevaplayalım. Çocuğun bireysel ilgi alanının olması kesinlikle önemlidir. Çünkü böyle çocuklar bir kavram hakkında detaylı bilgilere sahip oluyor ve kelime dağarcığı genişliyor. İtiraf ediyorum Ayaz’ın bildiği kadar dinozor türleri konusunda bilgiye sahip değilim. J Bilse ne olur, diyebilirsiniz. Dil gelişimini desteklemesi yanında, çocuğun arkadaşlarına ve hatta büyüklerine anlatmaktan büyük keyif aldığı bir konunun olması onun çekinmeden kendini ifade etmesini sağlayacaktır. Toplum önünde daha çok özgüvene sahip bir şekilde konuşacak. Öğrendikçe öğrenme, bildiklerini çevresine aktarma ihtiyacında olduğundan hafızasında bilgileri tutmaya çalışacak bu da bilişsel (zihin) gelişimine katkı sağlayacak. Okul öncesi yıllarında çocukların bildiklerinin farkında olma, bilgiyi uzun süreli bellekten çağırma becerileri zayıftır,  ilgi alanındaki konudan bahsederken bu becerilerde doğal olarak gelişecek. Toparlarsak, arkadaşları ile ilgisini çeken konu hakkında konuşması; sosyal, hatırlama, dikkat etme süresinin artması; bilişsel, özgüveninin artarak toplumda konuşması; duygusal, kelime dağarcığının artması; dil…. Gelişmelerinin son hızda, rayında ilerlemesine yardımcı olacaktır. J
  Yukarıda velilerin yapması gereken etkinliklerin ipuçlarını vermiş olsam da tekrar yazmakta fayda görüyorum. Çocuğunuzun bireysel ilgi alanına sahip olması için neler yapabilirsiniz?
1.      Çocuğunuz evde veya sokakta serbest bir şekilde oynarken dikkatlice gözlemleyin, dinleyin. Bu vakitler çocukların kendi kendilerine konuştukları içlerini kendilerine döndükleri vakitlerdir. Çocuğunuzun ilgilendiği kavramları bu zamanlarda daha net fark edeceksiniz.
2.      Kurgusal kitapların yanında kurgusal olmayan, gerçek hayattan bilgiler içeren, doğayı dünyayı anlatan kitaplara yer verin.
3.      Farklı, çeşitli etkinliklerle çocuğunuzun ilgi alanındaki kavram hakkında bilgi edinmesini sağlayın. Eğer çocuğunuz arabalarla ilgileniyorsa, onu bir tamirhaneye götürebilirsiniz mesela.
4.      Siz de çocuğunuzla birlikte öğrenmeye çalışın. Sizin de ilgilendiğinizi fark ederse, o da daha çok öğrenmek isteyecek.
5.      Çocuğunuzun arkadaşlarını eve davet ederek çocuğunuzun en iyi bildiği konuyu/ kavramı sevdiği kişilere anlatmasını sağlayacak ortam oluşturun.
6.      Son olarak çocuğunuzun anlattıklarını dinlemekten asla bıkmayın, usanmayın J.
 
Bol dinlemeli günler geçirmenizi dilerim J.
 
Kaynakça:
Leibham, M. E., Alexander,  J. M., Johnson, K. E.,  Neitzel, C. L. & Reis-Henrie, F. P. (2005).  Parenting behaviors associated with the maintenance of preschoolers’ interests: A prospective longitudinal study. Applied Developmental Psychology, 26, 397-414

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder